Yükleniyor
Yenidoğan Dönemi ve Aileleri Tedirgin Eden Durumlar

Yenidoğan Dönemi ve Aileleri Tedirgin Eden Durumlar

  • Yenidoğan Dönemi ve Aileleri Tedirgin Eden Durumlar
  • Yenidoğan Dönemi
  • Doğum Sonrası Yapılan Taramalar
  • Sütüm Gelecek Mi?
  • Bebek Bakımı

Her bebek, dünyaya geldiği anda bir mucizeyi temsil eder. Binlerce bebek her gün doğsa da, bu olayın sıradan olduğu anlamına gelmez. Ben, bu anlara tanıklık eden bir çocuk doktoru olarak, yenidoğan takibini son derece önemli buluyorum. Bu özel ve ilk anlarda, anne ve babaların en büyük endişesi, bu harika varlığın tüm ihtiyaçları ve bakımının kendilerine ait olması, ve bebeğin tamamen anne ve babaya olan bağımlılığı ve savunmasızlığıdır. Hem bu dönem öncesi hem de sonrasında, biz doktorlar ve sağlık camiası olarak her zaman en büyük destekçiniz olacağız. Bu yazıyı, yenidoğan bebeklerin annelerine destek olmak amacıyla kaleme alıyorum. Bu yazıyı okuduğunuzda, bir anne ve baba olarak kaygılarınızın azaldığını hissederseniz, o zaman bu yazı amacına ulaşmış demektir.

Yenidoğan Dönemi

Bebeklerin dünyaya geldiği ilk saatlerden 28 güne kadar olan süreç, en hassas ve önemli bakım gereksiniminin olduğu dönemi içerir. Bu evre, bebeklerimizin dış etkenlere karşı en savunmasız olduğu ve aynı zamanda anne ve babaların bu yeni deneyime alışmaya çalıştığı dönemdir. Bu dönemdeki acemiliklerimiz, anne ve babaları zaman zaman endişelendirebilir ve bu durumun üstesinden gelmek bir zorluk olabilir.

Doğum sonrası ve hastaneden ayrılırken, doktorlar ve hemşireler tarafından yapılan ilk değerlendirmelerde bebekle ilgili bir sorun tespit edilmezse, bebeğiniz büyük olasılıkla sağlıklı bir şekilde hayatına devam edecektir. Bebeğiniz doğduktan sonra önceden ısıtılmış bir inkübatör altına alınır. Bu aşamada, bebeğinizin ilk bakımı ve değerlendirmesi gerçekleştirilir ve ayrıca bebeğin ilk Hepatit B aşısı yapılır.

Kanama problemlerini önlemek için, bebeğinize K Vitamini enjekte edilir. Ayrıca, bebeğinizin hastanede doğan bebeklerden ayırt edilebilmesi için ayak izi alınır. Hastaneden ayrılmadan önce ve aile hekiminizde, bebeğin topuk kanından bazı hastalıkların taraması yapılır.

Doğum Sonrası Yapılan Taramalar

Bebeğiniz dünyaya geldikten sonra yapılan muayene sırasında bazı hastalıkların erken tespiti için topuk kanından alınan 1 ml kan ile ülkemizde 5 farklı hastalığa yönelik tarama yapılmaktadır. Bu hastalıklar şunlardır; 

  • Konjenital hipotiroidi
  • Biotinidaz eksikliği
  • Kistik fibroz
  • Konjenital adrenal hipoplazi
  • Fenilketonüri 

Bu tarama sayesinde, bebeklerde ilk etapta fark edilmeyen ancak ileride hayatlarını olumsuz etkileyebilecek bu hastalıkların müdahale edilebilir aşamada tespit edilmesi amaçlanmaktadır. Bu hastalıklar genellikle küçük müdahalelerle tedavi edilebilir ve bebekler normal bir yaşam sürdürebilir. Ancak bu tarama testinin belli bir yaşa gelmeden yapılması, hastalığa sahip olan bebeklerin ileride ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşma riskini arttırır. Örneğin, topuk kanı testinde konjenital hipotiroidi tespit edilen bir bebeğe verilen basit bir ilaç sayesinde, bebeğin normal bir çocuk gibi sağlıklı bir hayatı olabilirken, bu ilacı almayan çocuklarda zeka geriliği gibi önemli problemler ortaya çıkabilir.

Ayrıca, bebeklerin doğumdan hemen sonra işitme testi, görme taraması ve kalça çıkıklığı açısından değerlendirilmesi önemlidir.

Sütüm Gelecek Mi?

Annelerin en çok endişelendikleri durumlardan biri, bebeğini yeterince besleyip besleyemeyeceği konusudur. Bu noktada öncelikle belirtmek isterim ki, yenidoğan bebeklerin ilk günkü mide kapasitesi bir kiraz tanesi kadar küçüktür. Bebeğinizin ilk haftada mide kapasitesi bir kayısı büyüklüğüne ulaşırken, bir aylık olduğunda ise bir yumurta büyüklüğüne çıkar. Bu nedenle, bebeğinizin doğduğu anda dahi kursağından geçen bir damla süt bile son derece kıymetlidir. Özellikle ilk 5 gün, anne sütünün özel bir formu olan kolostrum aşamasını içerir ve oldukça değerlidir.

Kolostrum, bebeğinizin ilk aşısı ve bağışıklık sistemini en fazla destekleyen süt türüdür. Sütünüzün başlangıçta az gelmesi oldukça normaldir. Süt üretimini artırmak için, günlük 3 litre su içmeye özen göstermelisiniz. Su tüketimi emzirme öncesi ve sonrasında olmak üzere 1 bardak şeklinde düzenlenmelidir. Ayrıca, süt kalitesini artırmak için et, balık, yumurta, peynir ve yoğurt gibi gıdaları tüketmelisiniz. Süt miktarını artırmak için kuru kayısı, incir, hurma, gün kurusu ve bulgur gibi besinlere yönelebilirsiniz. Bebeklerinizi 2 ila 3 saat aralıklarla emzirmeye devam etmelisiniz; hatta geceleyin de ilk günlerde 3 saat arayla emzirmeyi sürdürmelisiniz. Bebeğinizin doyduğunu anlamanın en iyi yolu, tartı alımını gözlemlemektir. İlk hafta içinde bebekler kilo kaybedebilir; ancak zamanında doğmuş bebekler genellikle ilk 10 günde doğum kilolarına geri dönerler. Bebeğinizin doyduğunu anlamanın bir diğer yolu, günde 4-5 kez bezini doldurmasıdır. Bebeğinizin bezinde kırmızı veya turuncu lekeler görüyorsanız, bu bebeğinizin yeterince emmediğini gösterebilir; böyle bir durumda doktorunuza danışmanız önemlidir.

Bebek Bakımı

Bebekler dünyaya geldikten sonra, her türlü bakım ve destek için anne ve babalarına güvenmektedir. Bu ihtiyaçlardan biri, göbek kordonunun düşmesine kadar olan süreçte göbek bakımını içerir. Göbek kordonunun bakımı için özel olarak bir şey sürmek veya sıkmak gerekmez. Göbek kordonunu kuru tutmak yeterlidir. Bu amaçla kulak temizleme çubuklarıyla nazikçe temizlemek ve kuru tutmak yeterli olacaktır. Bebeklerinize göbek kordonu düşmeden önce banyo yaptırabilirsiniz. Sıcak yaz günlerinde, her gün banyo yaptırmak uygun olabilir. Ancak her banyoda şampuan kullanmak zorunda değilsiniz. Kış aylarında haftada iki kez banyo yaptırmak yeterli olacaktır. Bebek doğduktan sonra tırnakları uzunsa, en kısa zamanda kesilmelidir. Tırnaklar uzarsa kırılabilir, bu nedenle tırnak kesimini düzgün bir şekilde yapmak önemlidir. Bebeklerin el koordinasyonu ve dokunma duyusu gelişimi için eldivenleri 15 günlük olduklarında çıkarmak uygun olacaktır. Bebeklerin rahatlaması ve gaz sancılarının azaltılması için özel doğal bitkisel bebek yağları kullanmak faydalı olabilir. Doğdukları andan itibaren 1 aylık olana kadar, emzirildikten sonra birkaç dakika boyunca dik pozisyonda tutarak sırtlarını nazikçe sıvazlamak, gazın çıkmasına yardımcı olacaktır.

Bu makaleyi yazmış olan, Uzm. Dr. Serdar Pop için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Uzm. Dr. Serdar Pop

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları

Uzm. Dr. Serdar Pop Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt