Yükleniyor
Obezi̇te Cerrahi̇si̇ ve Gebeli̇k

Obezi̇te Cerrahi̇si̇ ve Gebeli̇k

  • Obezi̇te Cerrahi̇si̇ ve Gebeli̇k
  • Obezite Gebe Kalmaya Engel Midir?
  • Obezite Cerrahisi Sonrası Ne Zaman Gebe Kalınmalıdır?
  • Öneri̇ler

Obezite kişilerin hayatının her alanında zorluk çıkaran önemli bir sağlık problemidir. Tüm dünyada etkisini gösteren yüzyılımızın bu en önemli halk sağlığı probleminin tedavisi, gerek ilaçlar gerekse de cerrahi ile başarılı bir şekilde yapılabilmektedir. Tedavi seçeneklerinde de sürekli bir gelişim olmaktadır. Yeni metodlar bulunduğu gibi var olan cerrahi teknikler de değişmekte ve daha kolay ve etkin uygulanabilir düzeye gelmektedirler.

 Ancak sağlığı bu derece bozan ve  zorlayan bu hastalıkla mücadele edilirken ihmal edilen ve yeterli bilgi sahibi olunamayan konulardan birisi “gebelik” ve “gebe kalabilme” durumudur. Bu cerrahilerin uygulanma sıklığı arttıkça, obezite ve gebelik ilişkisi daha da önem kazanmaya başlamıştır. Çünkü obezite cerrahisi uygulanan kişilerin neredeyse yarısı üreme çağındaki kişilerden oluşmaktadır. 

Obezite kliniğimize daha önceden doğal yollarla gebe kalamayan, kalsalar bile gebeliği sürdüremeyen ve bu amaçla kadın-doğum kliniklerinde tüp bebek deneme öyküleri  olan, çok sayıda kişi ve evli çift başvurmaktadırlar. “Gebe kalabilmek için kilo vermelisin” denilerek gelen hastalarımız çoğunluktadır. Diğer bir konu da “obezite ameliyatı olduktan sonra gebe kalınabilir mi?” ,“Gebelik sürdürülebilir mi?”, “Doğal yolla doğurulabilir mi?”, “Ne zaman gebe kalınabilir?”  gibi sorular da sıklıkla sorulmaktadır.

Obezite Gebe Kalmaya Engel Midir?

Engel değildir ancak gebe kalmayı belirgin şekilde azaltmaktadır. Yani Obezitenin kendisi de gebe kalmayı zorlaştırmaktadır. Menstrüel siklus (adet) bozuklukları, düzensizlikleri, hormonal bozukluklar, gebeliği sürdürmek için gerekli metabolik bozukluklar, polikistik over vb durumlar gebe kalımını zorlaştırmaktadır. Gebelerin yaklaşık %40-50’si fazla kilolu ya da obezdirler. 

Ancak morbid obezite ilişkili durumlar nedeniyle normal kilolulara oranla gebe kalma şansları maalesef daha düşüktür. Gebe kalabilen kişilerde, obezite ilişkili birtakım sorunlar ortaya çıkmakta, ya da var olan rahatsızlıklar gebelik ile ve gebeliğin ilerleyen dönemlerinde aşikar hale gelebilmektedir. Gebe obezlerde; Diabet (şeker hastalığı), hipertansiyon ve kardiovasküler hastalıklar daha sık karşımıza çıkmaktadır. 

Erken doğum, düşük, düşük tehditi, fetal ölüm (anne karnında bebek ölümü), doğum travmaları, akciğer problemleri vb. daha sıktır. Tekrarlayan düşükler, konjenital (doğumsal) anomaliler, gebelik ilişkili hipertansiyon, pre-eklampsi, gestasyonel diabet ve tromboembolik (pıhtı atma) olaylarla karşılaşma riski yüksektir.

Yine aşırı kilolu ya da morbid obez gebelerin büyük çoğunluğu sezaryen operasyonuna adaydırlar. Yeni doğanlar daha iri bebek olma eğilimindedirler ve bu da sezaryen oranlarını arttırmakta ve hastanede yatışları uzatmaktadır. Doğum sonrası kanama oranları da yüksektir. Doğum sonrası anksiyete, enfeksiyon, anne ve bebek ölümleri ve yoğun bakım ihtiyaç oranları da daha yüksektir.

Sonuç olarak obez kişilerin gebe kalması ya da gebeliği sürdürebilmesi zorlaşmaktadır. Bunu başarsalar bile, yani gebe kalındıktan sonra da normal kilolu bireylere kıyasla, bu süreci çok daha zor ve riskli yaşamaya adaydırlar. Çünkü obezite hem anne hem de bebek için hayati bir takım  riskleri de beraberinde getirmektedir. Bu yüzden aşırı kilolu kişilerin obezite cerrahisi ile sağlıklarına kavuştuktan sonra gebe kalmalarını öneriyoruz.

Obezite Cerrahisi Sonrası Ne Zaman Gebe Kalınmalıdır?

Cerrahiden hemen sonra gelişecek gebelik, anne morbiditesi ve hatta ölümüne neden olabilecek riskler taşımaktadır. Bu yüzden ameliyattan sonra en erken 12-18 ay sonra gebelik önermekteyiz. Kilo kaybı ve enteroendokrin hormonal değişiklikler ile, obezite ilişkili hastalıklar da düzelmektedir. Cerrahi geçiren kadınların yaklaşık %50’sinin üreme çağında oldukları bilinmektedir. 

Bariatrik cerrahi ile fertilite, (üreme yeteneği) yumurtlamadaki düzelme ile artmaktadır. Obez kadınların çoğu, spontan gebe kalamadıklarını bildikleri için, çoğunlukla cerrahi öncesi herhangi bir korunma yöntemi kullanmamaktadırlar. Bu yüzden ameliyat sonrası kilo verme ile beraber, olumlu metabolik ve hormonal değişiklikler ile doğurganlıklarının artacağını ve mutlaka 1-2 yıl korunmaları gerektiğini bilmelidirler. 

Yine cerrahi ile gerek bağırsak boyu, gerekse de ilaç emilimlerinin etkilenmesi nedeniyle, ağızdan alınan kontaseptiflerin (korunma ilaçları) etkinliğinin düşeceği akılda tutulmalıdır. Yine cerrahi sonrası ara ara olabilecek bulantı ve kusmalar ile, doğum kontrol haplarının etkinliğinin düşebileceği bilinmelidir. Rahim içi araç, cilt altı implantlar vb yöntemlerin daha etkili ve güvenli olduğu kabul edilmektedir. Tüp mide ameliyatı en sık uygulanan tiptir. Midenin 2/3’ünün alındığı bir operasyondur. 

Dolayısı ile bu hacim azalması, gıda alımında sınırlamaya neden olabilmektedir. İştah hormonlarının da en çok salgılandığı mide bölümlerinin çıkarılması, iştahsızlığa neden olmaktadır. R&Y gastrik bypass ameliyatında ise, hem hacim küçülmekte hem de emilim bozulmaktadır. Bu da beslenme durumunda ve vitamin emiliminde azalmaya neden olabilmektedir. 

Öneri̇ler

 -   Kilo verimi ve bunun sabitlenmesine kadar gebelik ertelenmelidir.

 -   Oral kontrasepsiyondan (doğum kontrol haplarından) kaçınmalı ve yerine rahim içi araç, cilt altı implantlar, iğneler  vb uzun etkili geri dönüşümlü korunma metodları tercih edilmelidir.

 -   Mutlaka iyi bir beslenme ve diyetisyen ile süreci götürmek önemlidir.

 -   Ayarlanabilir gastrik bandı (mide kelepçe) olan hastalar, bulantı ve kusma durumuna göre ara ara bunları ayarlatmalıdırlar.

 -   Dumping sendromu nedeniyle OGTT (şeker yükleme testi) den kaçınmak gereklidir.

 -   HbA1c monitörizasyonu (sıkı takip) gereklidir.

 -   Vitamin takviyeleri 

 -   Tiamin

 -   Folik asid

 -   Kalsiyum

 -   Vit-D

 -   Demir

 -   Bakır

 -   Çinko

 -   Vit-K

 -   Vit-E

 -   Vit-A

 -   Selenyum

 -   Mental (ruh sağlığı) durum yakın takip edilmelidir.

 -   Fetal Monitorizasyon (anne karnındaki bebek yakın takibi) çok önemlidir.

 -   Gebelikte kilo alımı yakın takip edilmelidir.

 -   Emzirme teşvik edilmelidir.

 -   Diabet, Tansiyon, Kardiovasküler riskler için yakın takip önemlidir.

 -   Alkol ve sigara kullanımından kaçınmak gerekmektedir.

Sonuç olarak; Gebelik öncesi obezite cerrahisi, anne için obezite ile ilişkili ek hastalıkları ve sorunları azaltma konusunda umut vericidir ve gerek anne gerekse de bebek için ciddi komplikasyonlar olan gestasyonel diyabet ve preeklampsi risklerinin azalması söz konusudur. 

Bariatrik cerrahi ile kadınların obezite ilişkili bu riskleri azalsa da, obezite cerrahisi geçirmiş kişilerdeki beslenme ve vitamin emilim  problemlerinin getireceği risklerin nasıl azaltılacağına odaklanmak ve bu konuda bilgi sahibi olmak gerekiyor. Kadınlar için obezite cerrahisi öyküsü olanlara gebelik öncesi beslenme desteği verilmeli ve gebelik boyunca  yakın beslenme ve bebek takibi gereklidir. Obezite cerrahisini yapan hekim ile doğum doktorunun bilgi alışverişi de çok önemlidir.

Bu makaleyi yazmış olan, Prof. Dr. Can Keçe için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Prof. Dr. Can Keçe

Genel Cerrahi

Onkolojik Cerrahi

Gastroenteroloji Cerrahisi

Prof. Dr. Can Keçe Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt