Meme Kanseri ve Meme Koruyucu Cerrahi
- Meme Kanseri ve Meme Koruyucu Cerrahi
- Meme Kanseri Nedir?
- Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?
- Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
- Meme Kanserini Önleme Yolları Nelerdir?
- Meme Kanserinde Tedavi Yolları Nelerdir?
- Meme Koruyucu Cerrahi (MKC) Nedir?
- Meme Koruyucu Cerrahinin Avantajları Nelerdir?
Meme Kanseri Nedir?
Meme, yağ dokusu, bağ dokusu ve salgı bezlerinden oluşan karmaşık bir organdır. Özellikle kadınlarda, memeler süt üretimi ve emzirme işleviyle ilişkilidir. Her bir memenin ortasında, meme ucuna doğru uzanan geniş bir süt kanalı bulunur. Ayrıca meme loblarının, meme ucuna yakın bölgelerinde daha küçük kanallar bulunur. Meme lobları ise süt üreten bezlerden oluşur.
Meme dokusu içerisinde, önceden bahsedilen dokuların yanı sıra, lenfatik damarlar da bulunur. Bu lenfatik damarlar, koltuk altı lenf düğümlerine doğru ilerleyerek göğüs bölgesiyle ilişki kurar.
Meme kanseri, meme hücrelerinin düzensiz bir şekilde çoğalması ve büyümesi sonucunda ortaya çıkar. Bu hastalık, erkeklerde de görülebilirken, kadınlarda daha yaygın olarak görülür.
Özetle, meme dokusu içerisinde lenfatik damarlar da yer alır ve koltuk altı lenf düğümleriyle bağlantı kurar. Meme kanseri, meme hücrelerinin kontrolsüz büyümesi sonucu oluşur ve kadınlarda daha sık görülürken, erkeklerde de meydana gelebilir.
Meme Kanseri Risk Faktörleri Nelerdir?
Meme kanseri, birçok farklı risk faktöründen etkilenebilir. Bunlar arasında:
- Cinsiyet: Kadınlar, erkeklere kıyasla meme kanseri geliştirme açısından daha yüksek risk altındadır.
- Yaş: İleri yaş, meme kanseri riskini artıran bir faktördür. Genellikle menopoz sonrası dönemde risk daha da yükselir.
- Aile Öyküsü: Birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş) meme kanseri bulunması, bireyin kendi riskini artırabilir.
- Genetik Faktörler: BRCA1 ve BRCA2 gibi belirli gen mutasyonları, meme kanseri riskini artırabilir.
- Radyasyon Maruziyeti: Yüksek dozda radyasyona maruz kalma (örneğin, göğüs radyasyonu tedavisi) meme kanseri riskini artırabilir.
- Hormonal Faktörler: Adet döngüsünün erken başlaması, geç menopoz, hiç doğum yapmamış olmak veya ileri yaşta ilk doğumu yapmak meme kanseri riskini etkileyebilir.
- Obezite ve Alkol Tüketimi: Fazla kilolu olmak ve düzenli olarak aşırı miktarda alkol tüketmek meme kanseri riskini artırabilir.
- Geçirilmiş Meme Kanseri Öyküsü: Daha önce bir memede kanser geçirmiş olan bireylerde diğer meme için tekrar kanser riski artar.
Bu faktörler meme kanseri riskini etkileyebilir, ancak her bir bireydeki etki düzeyi farklı olabilir. Meme kanseri riskini belirlemek için bir uzmana danışmak ve düzenli kontroller yapmak önemlidir.
Meme Kanseri Belirtileri Nelerdir?
Meme kanseri çeşitli belirtiler gösterebilir. Bazı hastalarda herhangi bir semptom olmadan, mamografi gibi istenen veya rutin taramalar sırasında şüpheli bir bulguyla ortaya çıkabilir. Meme kanserinin belirtileri arasında şunlar bulunur:
- Göğüste veya koltuk altında hissedilen kitle veya sert yumru
- Meme ucundan kan gelmesi veya meme ucundaki değişiklikler (boyut, şekil veya görünüm)
- Meme derisinde değişiklikler
- Meme derisi veya meme ucunu çevreleyen koyu renkli deride soyulma ve pul pul dökülme
- Meme derisinde ödem, şişlik ve çekinti (çukurlaşma)
- Meme derisinde portakal kabuğu görünümüne benzer kızarıklık ve dokusal değişiklikler
Meme kanseri belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bazı durumlarda hiçbir belirti olmayabilir. Ancak, bu belirtilerden herhangi birini veya benzer bulguları fark eden kişilerin bir sağlık uzmanına danışması önemlidir. Erken teşhis, meme kanserinin tedavi edilebilirlik ve iyimser prognoz açısından önemlidir.
Meme Kanserini Önleme Yolları Nelerdir?
Diğer tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanseri yönetilebilir, riskleri ortadan kaldırılabilir veya en aza indirilebilir. Tedavi sürecinin ilk adımı, hastalığın ortaya çıkmasına katkıda bulunan risk faktörlerini azaltmaktır.
Sağlıklı kilo kontrolü, beslenme alışkanlıklarının düzenlenmesi ve düzenli egzersiz gibi koruyucu önlemler, herkes tarafından benimsenmesi gereken önemli adımlardır.
Her bireyin meme dokusu, yapısı ve sertliği açısından farklılık gösterebilir. Aynı kişinin meme dokusu ise yaşlanma süreci, hamilelik ve emzirme gibi etkenlere bağlı olarak değişiklikler gösterebilir. Bu nedenle, düzenli aralıklarla kendi kendine meme muayenesi yapmak, son derece önemli bir tarama yöntemidir.
Meme kanserinde teşhis
Tüm kanserlerde olduğu gibi meme kanserinin erken evrede saptanması, tedavi şansını artırdığı gibi tedavi seçeneklerinin sayısını da artırmaktadır.
- • Klinik meme muayenesi: Doktorunuz bir kitle veya yumru olup olmadığını kontrol etmek için hem memeleri, hem de koltuk altınızı muayene edecektir.
- • Mamografi: Meme kanserini teşhis etme ve tarama amacıyla sıklıkla kullanılan bir yöntemdir.
- • Meme ultrasonu
- • Görüntüleme eşliğinde biyopsi: Görüntüleme rehberliğinde yapılan biyopsi, meme kanserinin kesin teşhisini koymada başlıca bir yöntemdir. Ultrason eşliğinde alınan biyopsi örneği, cerrahi veya ileri görüntüleme çalışmalarında kullanılmak üzere şüpheli bölgelere küçük bir metal işaretleyici yerleştirilmesini de içerebilir.
- • Manyetik Rezonans Görüntüleme
Meme Kanserinde Tedavi Yolları Nelerdir?
Meme kanserinin en yaygın tedavi yöntemi cerrahidir. Hasta, deneyimli cerrahlar tarafından ameliyat edilirse meme kanserinde ameliyatın başarı oranı diğer kanserlere göre daha yüksek olacaktır.
Meme kanserinin tedavisi multidisipliner yaklaşım dediğimiz meme kanseri ile ilgilenen birçok uzmanlık dalının bir araya gelerek verdiği kararlar doğrultusunda, hastaya bütün tedavi seçeneklerinin ayrıntıları ile anlatılarak ve hastanın da tedavi sürecine aktif olarak katılımı sağlanarak verilmelidir. Bu uzmanlık alanları; Cerrahi, tıbbi onkoloji, radyoloji, nükleer tıp, radyasyon onkolojisi, plastik cerrahi ve psikiyatri olmalıdır.
Birçok hastada, hastalığın erken evresinde cerrahi tedavi ile başlanarak, ameliyat sonrasında elde edilen patolojik sonuçlar doğrultusunda hastaya kemoterapi, hormonoterapi veya radyoterapi gibi seçeneklerden biri veya birden fazlası uygulanabilir. Bir grup hastada ise cerrahi öncesi ilaç tedavisi ile tedaviye başlanılır ve cerrahi tedavi daha sonra uygulanır.
Meme Koruyucu Cerrahi (MKC) Nedir?
Geçmişte, meme kanseri tanısı konulan hastalarda, hastalığın tedavisine başlarken genellikle meme tamamen alınıyor ve bu durum hastanın beden bütünlüğünü etkiliyordu. Hastalar, kanser tedavisinin daha etkili olduğunu düşündükleri için bu cerrahi yöntemi kabul ediyor ve sonuç olarak yaşamları boyunca psikolojik etkileri ve sorunlarıyla mücadele etmek zorunda kalıyorlardı. Ancak, son araştırmaların ışığında, günümüzde meme koruyucu cerrahi yaklaşımı ve operasyonları daha yaygın olarak tercih edilmektedir. Günümüzde artık, "memenin tamamen alınması hastayı daha iyi tedavi eder, kısmen alınması eksik tedavi eder" düşüncesinin yanlış olduğunu biliyoruz. Meme koruyucu cerrahi (MKC), meme kanseri olan dokunun memenin hasta olan bölümünün (bir kısmının) çıkarılarak, kanserli dokunun geride bırakılmadan tedavi edildiği bir operasyondur. MKC, tümörün çıkarılması sırasında sağlam meme dokusunun mümkün olan en az kayıpla korunmasını hedeflerken kanser tedavisi prensiplerine uygun olarak gerçekleştirilir.
Meme Koruyucu Cerrahinin Avantajları Nelerdir?
Meme koruyucu cerrahi (MKC), uygun şekilde seçilmiş ve doğru bir şekilde uygulandığında hastaların vücut bütünlüğünü koruyarak kabul edilebilir kozmetik sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Memenin tamamen alınması, hastaların daha iyi tedavi edildiği anlamına gelmez.
Yapılan çalışmalarda onkolojik prensiplerden taviz vermeden yapılan meme koruyucu cerrahi ile mastektomi yapılmış olan hastalar karşılaştırıldığında, 20 yıllık takiplerde hastalıksız sağ kalım, uzak organ tutulumu olmaksızın sağ kalım ve genel sağ kalım açısından gruplar arasında anlamlı fark olmadığı gösterilmiştir. Ancak şunun üstünü çizmek gerekir ki, meme koruyucu cerrahi uygulanan hastalara radyoterapi uygulanmaktadır. Doğru hastaya doğru teknik uygulanmalıdır.