Yükleniyor
Glutatyon Mucize Midir?

Glutatyon Mucize Midir?

  • Glutatyon Mucize Midir?
  • Glutatyon Nedir?
  • Glutatyonun Faydalı Etkileri Nelerdir?
  • Antioksidan Etkiye Sahiptir
  • Tip 2 Diyabet ve İnsülin Direncinin Zararlı Etkilerini Azaltır
  • Karaciğer Yağlanmasında Tedaviyi Kolaylaştırır
  • Tümör Hücrelerinin Oluşumunu Azaltır
  • Vücudun Enerjisini Yükseltir ve Kas Performansını Artırır
  • Glutatyonun Çeşitleri Nelerdir?
  • Damardan (IV) Glutatyon Uygulaması
  • Glutatyon Seviyesini Düşüren Sebepler
  • Glutatyonu Arttırmanın Yolları

Glutatyon Nedir?

Glutatyon molekülü üç aminoasitten oluşan bir peptidtir. Bu aminoasitler, glutamik asit, sistein ve glisindir. Glutatyon; insan vücudunda sürekli olarak oluşan serbest radikaller ve reaktif toksik maddelerin etkisizleştirilmesinde rol oynayan önemli bir antioksidan yani savunma destekçisidir. Sağlıklı kalmak ve hastalıklardan korunmak için gerek duyulan etkili moleküllerdendir. Özellikle sigara ve alkol kullanımına bağlı vücutta oluşan zararların önlenmesinde temel öneme sahiptir. Yaşlanma, kanser, kalp ve damar hastalıkları, bunama ve birçok kronik / dejeneratif hastalıkların oluşumunda serbest radikallerin artışı önemli bir etkendir. Dolayısıyla glutatyon bu hastalıkların oluşum risklerini de azaltabilir.

Glutatyon normal şartlarda insan vücudunda zaten var olan bir maddedir. Ancak vücuttaki düzeyi yaşlılık, stres ve hastalık gibi durumunda yetersiz kalacak miktarda azalır. Glutatyon miktarının yetersiz durumuna düşmesi durumunda da çeşitli problemler ortaya çıkar.

Glutatyonun Faydalı Etkileri Nelerdir?

Antioksidan Etkiye Sahiptir

Metabolik olaylar, maruz kalınan radyasyon, hastalıklar ve daha birçok zararlı etken vücudumuzda  serbest radikallerin artışına neden olur.  Bu zararlı moleküller aşırı miktarda arttığında ise hücreler zarar görür ve problemlere yol açar. Glutatyon tam bu noktada devreye girerek serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Bu sayede vücut serbest radikallerin etkilerinden korunur ve hücrelerin zarar görmesi engellenir.

Tip 2 Diyabet ve İnsülin Direncinin Zararlı Etkilerini Azaltır

Obezite ve yağlanma, insülin direncine sebep olan durumlar arasındadır. Tip 2 diyabette glutatyon takviyesi yapılması, insülin direncinin yenilmesinde, aşırı insülin salınımına bağlı inflamasyonun ve oksidatif yükün azaltılmasına yardım ederek tedaviyi kolaylaştırır ve bu şekilde yüksek kan şekerinin yarattığı hasarı azaltır.

Karaciğer Yağlanmasında Tedaviyi Kolaylaştırır

Obezite, düzensiz diyet, kötü beslenme ve insülin direnci, alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması riskini artırır. Yapılan araştırmalarda glutatyon takviyesinin karaciğer hasarını engellediği ve non-alkolik karaciğer yağlanmasını gerilettiği görülmüştür,

Tümör Hücrelerinin Oluşumunu Azaltır

Vücudun en güçlü antioksidanı olan glutatyon, serbest radikallerle reaksiyona girerek; hücrelere zarar vermelerini önler. Bu özellikleri ile hücrelerin anormalleşmesi ve sonuç olarak tümör oluşturma risklerini azaltır. Ayrıca, hücre yıkımını da azalttıkları için, yaşlılık etkilerinin minimum düzeyde olduğu daha sağlıklı ve iyi bir hayat yaşama şansını yükseltir. 

Vücudun Enerjisini Yükseltir ve Kas Performansını Artırır

Karaciğerde üretilen ve vücudun savunma sistemine katılan glutatyonun başlıca görevlerinden biri de karaciğerin korunmasıdır. Böylelikle karaciğerde enerji üretimi için gerekli olan glikoz, glikojene dönüştürülerek korunur ve ihtiyaç halinde glikoza çevrilerek enerji üretimine katılır. Kandaki besin maddeleri depolanır ve ihtiyaç durumunda işlenir. Spor öncesi takviye olarak sağlandığında da kas gücü ve verimliliğini artırabilir.

Kısaca özetleyecek olursak; 

  • Enerjinizi artırır
  • Yaşlanma sürecini yavaşlatır
  • Kas ve eklem sorunlarını giderir
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir
  • Karaciğeri ve diğer hücreleri toksinlerden temizler ve korur
  • Zihinsel odaklanmayı artırır
  • Sağlıklı uyku uyumanızı sağlar
  • Stresin etkilerini farkedilir düzeyde azaltır
  • Cildi güzelleştirir
  • Viral ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı bağışıklığı güçlendirerek mücadelede yardımcı olur.

Glutatyonun Çeşitleri Nelerdir?

Glutatyon vücutta redükte ve okside olarak iki ayrı formda bulunur. Redükte glutatyon serbest radikalleri etkisiz hale getirerek okside forma dönüşür, karaciğerde kendini yenileyerek redükte formda hücrelere geri döner. Oral yolla alınmak istenen glutatyon takviyelerinin birçoğu okside formda olduğundan biyoyararlanımı çok azdır ve emilimi de az olduğundan tercih edilmemektedir. Bunun yerine glutatyon sentezini artırmaya yardımcı olacak besinlerin tüketimi daha çok önerilmektedir.

Damardan (IV) Glutatyon Uygulaması

Damardan (IV) Glutatyon Alımında;

  • Karaciğer yağlanmasını azaltır
  • Oksidatif stresi düşürür
  • Sigaranın sağladığı toksik etkiyi yok etmeye yardımcı olur
  • Hücreleri korur, yeniler, yaşlanma belirtilerini geciktirir
  • İnsülin direncini azaltır
  • Parkinson hastalığı belirtilerini azaltır
  • Daha genç ve canlı görünen bir cilt sağlar
  • Alzheimer hastalığı tedavisinde aktif olarak kullanılır.

Glutatyon Seviyesini Düşüren Sebepler

Yaşlanma ve stres sonucu glutatyonun kandaki seviyesi düşmektedir. Yaş ilerlemelerine bağlı olarak glutatyondan eksik kalan vücut, serbest radikallerle savaşan bir molekülün gücünü hissedemez ve hastalıklara yakalanma olasılığı yüksek oranda artar. Yaşlanmaya karşı hücreleri koruma etkisi olan glutatyonun vücutta üretimi yavaşladığı için yaşlılık belirtileri hızlı olarak ilerler. Yaşlılıkta IV (damardan) glutatyon alımı bu takviyeyi dışardan direk kan dolaşımına sağladığı için vücut serbest radikallerle savaşmaya başlar ve hücrelerin korunması kontrol altına alınır, yaşlılık belirtilerinin oluşması yavaşlatılır, hastalıklardan korunma olasılığı yükselir. 

Bazı antineoplastik ilaçların ve bazı metabolik son ürünlerin konjugasyonla detoksifikasyonu, yani atılması glutatyonun başlıca görevleri arasında yer almaktadır. 

Diyabet ve diyabet komplikasyonlarının gelişimi, koroner kalp hastalığı, hipertansiyon, romatoid artrit, behçet hastalığı, çeşitli deri ve göz hastalıkları, kanser gibi birçok hastalıkta serbest radikal üretiminin arttığı bilinmektedir.

Toksinler ve ağır metaller yağ dokuda, bağırsak florasında, beyin dokuda tutulurlar. Ortaya çıkan romatizmal, fizyolojik ya da psikolojik belirtiler bizlere, detoks mekanizmalarının sağlıklı çalışmadığını anlatır. Tarım ilaçları ve GDO’lu üretim sebepli besinlerle beslenme nedeniyle, glutatyon sentezini destekleyecek faydayı vücudumuza sağlayamayız.

Glutatyonu Arttırmanın Yolları

Glutatyonu artırmanın ve aktif kullanılmasını sağlamanın en etkili yolu, elbette ki damardan (intravenöz, IV) yol ile damardan almaktır. Damardan haftada bir dört defa, sonrasında da her altı ayda bir  glutatyon alımı bu faydaları sağlayacaktır. Bu glutatyonun kullanımını daha sağlıklı ilerletmek için d beslenme düzenine dikkat etmek; selenyum, magnezyum, çinko, C vitamini, E vitamini gibi mineral ve vitaminlerin alımını desteklemek gerekmektedir.

Glutatyon içeriğinde kükürt molekülleri bulunmaktadır. Bu sebeple karaciğerde glutatyon üretimini artırmaya yardımcı olan besinler arasında kükürtten zengin olan  sarımsak, brokoli, lahanagiller, su teresi, karnabahar, brüksel lahanası, şalgam, deve dikeni bulunur.

Bunun yanında folat, vitamin B6 ve vitamin B12, biotin gibi metilasyon nütrientlerini içeren karaciğer, mercimek, ıspanak, kuşkonmaz, avokado, maydanoz, pancar tüketilmesi de faydalıdır. 

Bu makaleyi yazmış olan, Uzm. Dr. Mustafa Doğan için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Uzm. Dr. Mustafa Doğan

İç Hastalıkları

Uzm. Dr. Mustafa Doğan Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt