Yükleniyor
İnsulin Direnci Nedir, Ne Değildir?

İnsulin Direnci Nedir, Ne Değildir?

  • İnsulin Direnci Nedir, Ne Değildir?
  • İnsülin Nedir?
  • Aşırı Şeker Tüketiminde Ne Olur?
  • İnsülin Direncinin Gelişimi
  • İnsülin Direncinin Düzeltilmesi

Son yıllarda en sık duyduğum cümlelerden biri; “benim zaten insulin direncim varmış bu yüzden kilo veremiyormuşum. Bu yüzden ilaç kullanmaya başladım!” İnsulin direncine karşı oluşan bu yanlış yaklaşım direnci düzeltmemiz konusunda pek çok engele sebep oluyor.

 

İnsülin Nedir?

Önce insülin nedir kısaca tanıyalım; insülin pankreastan salınan ve kandaki şekerin normal seviyelerde kalmasını sağlayan bir hormondur. Yemek yeme eylemi insülin salgılanmasını sağlar. İnsülin bir anahtardır. Hücrelerin yüzeyinde insülinle uyumlu kilitler bulunur. Kan şekeri yükselmeye başladığı zaman insülin bu kilitleri açarak şekerin hücre içerisine girmesini sağlar. İnsülinin tek amacı şekerin aşırı yükselmesini önlemektir. 

 

Aşırı Şeker Tüketiminde Ne Olur?

Peki, ihtiyacınızdan fazla şeker (karbonhidrat) tüketirseniz ne olur. Hücre içinde enerji gerektiğinde gerektiği kadar üretilir ve depolanmaz. Bu sebepten ihtiyacınızdan fazla karbonhidrat tükettiğinizde insülin fazla şekeri karaciğere taşıyarak, sonra gerektiğinde enerji üretilebilmesi için yağa dönüştürür. Mükemmel bir hayatta kalma mekanizması değil mi? Aldığımız enerji ziyan edilmeden kullanılıyor. Hala avcı- toplayıcı olarak yaşasaydık, bu sistem bizim hayatımızı idame ettirebilmemiz için şarttı, ama günümüzde o depolanmış enerjiye ihtiyaç duymayacak kadar fazla gıda tüketiyoruz. Üstelik teknolojik gelişmeler sayesinde çoğu işimizi fazla enerjiye ihtiyaç duymadan giderebiliyoruz. On binlerce yıldır insanı canlı tutmaya adapte olmuş bu sistemler ise hala olası bir açlık durumunda gerekir diye fazladan aldığımız her enerjiyi yağ olarak depolamaya devam ediyor.

 

 

İnsülin Direncinin Gelişimi

Peki, ne oluyor da insüline direnç gelişiyor? 

Nasıl ki evinizde yemek yaparken çöpler ve kirli bulaşıklar çıkıyorsa, hücre içinde enerji üretilirken de doğal olarak artık maddeler ortaya çıkar. Bu çıkan artıklara reaktif oksijen radikalleri (ROS) denilir. Hücrelerimizin içini temizleyen detoks sistemi yeterli çalıştığında biriken artıklar kolayca temizlenerek vücuttan uzaklaştırılır. Ancak detoks kapasitesini aşacak kadar çok karbonhidrat tüketirseniz ya da detoks yapılabilmesi için gerekli vitamin, mineral ve aminoasitlerden yeterince alamıyorsanız kirlenme ve oluşan artığı temizleme sistemi bozulur ve hücre içince ROS’lar birikir. Biriken oksijen radikalleri aynı demirin paslanması gibi paslanmaya sebep olur. İnsülinin bağlandığı kilitler de paslandıkça insülin, şekeri hücre içine iletemez duruma gelir. Bu duruma ‘insülin direnci’ deriz. Direnç gelişince hücrelere giremeyen şeker kanda yükselmeye başlar. Kanda şeker yükseldikçe pankreas şekeri düşürebilmek için daha fazla insülin üretir. İnsülin yükseldikçe hücre içine alınamayan şeker karaciğere taşınarak yağa dönüştürülür. Üretilen yağ, önce karaciğerde, sonra iç organların etrafında ve deri altında birikerek kilo almaya sebep olur. 

İnsülin yükseldikçe yemek yeme isteği artar. Çünkü her şeker yükselmesinde insülin salınır, direnç varsa pankreas direnci yenebilmek için daha fazla insülin üretir. İnsülin, şekerin yağa dönüşerek depolanmasını sağlar ama bu arada kanda şeker bir anda yemekten öncekinden daha da alt seviyelere düşebilir. Bu durumda kişi, kan şekeri bir anda düştüğü için yeniden açlık ve şeker yeme isteği duyar. Bu duruma ‘reaktif hipoglisemi’ denilir. Reaktif hipoglisemi çok sık gördüğümüz ve toplumda da artık ismi bilinen bir duruma dönüştü. Yapılan en büyük hata ise kişiye şekeri düştükçe şekerini yükseltecek şeyleri yemesinin öğütlenmesidir. Bu sigarayı bırakmak isteyen kişiyie canı sigara çektikçe bir tane yakıp birkaç nefes alıp sigarayı atmasını söylemekten farksızdır. Sizce bir tiryaki sigarasını yaktığında 2 nefes alıp, kalan sigarayı söndürüp atabilir mi?

İnsulin direnci olduğunda sanılanın aksine hücreler şekere doymuş değildir, şeker hücre içine giremediği için hücresel açlık yaşanır ve bunun sonucu kişi enerji açlığı çeker. Bu sebepten dolayı insülin direnci yaşayan ya da tip 2 diyabeti olan hastalarda kronik yorgunluk ve halsizlik sorunu ortaya çıkar.

 

İnsülin Direncinin Düzeltilmesi

Peki, insülin direncini nasıl düzeltebiliriz?

  1. Kişinin ihtiyacına göre düzenlenmiş, karbonhidrattan fakir bir diyet
  2. Vücudun strese girmesini engelleyecek yürüme, yüzme, pilates gibi bir egzersiz programı
  3. İhtiyaca yönelik doğru bir tıbbi detoks uygulaması ile insülin direnci tamamen düzeltilerek tip 2 diyabete doğru giden süreç tersine döndürülebilir.

Unutmayın, doğru diyet, egzersiz ve detoks programıyla insülin direnci tamamen düzelebilir. Müdahale edilmediği takdirde kan şekeri giderek daha da yükselerek tip 2 diyabetin gelişimine yol açar. Diyabete bağlı sinir hasarı, göz, böbrek ve damar hasarları yıllar içinde yavaş yavaş ilerleyerek görünür hale gelir ve henüz şeker hastalığı tanısı almamış olsanız bile, sadece insülin direncinizin olduğu durumdayken başlar. Ne kadar erken fark edilip tedavi edilirse vücudunuzun alacağı hasar da o kadar az olur.

 

Dr. Nalan Deniz Baştuğ                                                                                                    

Bu makaleyi yazmış olan, Dr. Nalan Deniz Baştuğ için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Dr. Nalan Deniz Baştuğ

Fitoterapi

Pratisyen

Dr. Nalan Deniz Baştuğ Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt