Nad Mucizesi ile Tanışın
- Nad Mucizesi ile Tanışın
- NAD Nedir?
- NAD Üretimi Neden Düşer?
- NAD Miktarı Düştüğünde Nelere Maruz Kalırız?
- NAD Üretimi Arttırılabilir Mi?
- Kimler IV NAD Takviyesi Alabilir?
- IV NAD Tedavisi Aldığınızda
NAD Nedir?
NAD yani nikotinamidadenindinükleotid, vücudumuzda tüm hücrelerde üretilen, hücrelerimizin enerji santralleri mitokondrilerimizde karbonhidrat ve yağlardan enerji üretimi için gerekli elektronları yani hidrojeni taşıyan koenzimdir. Enerji üretimi için NAD+ olmazsa olmazımızdır. Enerji üretimi hücreleri oksidatif hasara karşı korur, DNA hasarını tamir eder, kromozomlarımızın ucunda kapak görevi gören telomerlerin kısalmasını önler. Bu saydığım etkileri ile yaşlanma etkilerini geri çeviren, kansere karşı koruyucu bir mucize moleküldür.
NAD+ seviyemiz yüksek kaldığı sürece mitokondrilerimiz düzgün enerji üretmeye devam eder, hücrelerimizi serbest oksijen radikallerinin yaptığı hasara karşı korumuş oluruz. Ancak yaşla beraber NAD+ üretimimiz azalır. Yaşlanma belirtilerinin temel sebebi mitokondrilerimizde yeterli NAD üretilememesidir. Küçük çocukların bitmeyen enerjilerinin sebebi hücrelerinde bol miktarda NAD olmasıdır.
NAD Üretimi Neden Düşer?
- Yaşın ilerlemesiyle beraber NAD miktarı düşmeye başlar.
- Sık sık yemek yemek, atıştırmak, klasik 3 ana 3 ara öğün diyetleri uygulamak
- Çok fazla unlu, şekerli, nişastalı gıdalar tüketmek
- Yeterli egzersiz yapmamak, günlük olması gereken aktivitelerden kaçınmak (günlük ev işleri yapmamak, yakın mesafe yerlere araçla gitmek gibi)
- Alkol, sigara, elektronik sigara, nargile, uyuşturucu/ uyarıcı maddeler kullanmak
- Travma geçirmiş olmak
NAD Miktarı Düştüğünde Nelere Maruz Kalırız?
Hücrelerimizde yeterli NAD olmadığında mitokondrilerimizde enerji üretimi bozulur, oksidatif hasar artar, yaşlanma belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Kronik halsizilk, yorgunluk, kan şekerinde artış, diyabete yatkınlık, başta karaciğer ve iç organlar olmak üzere genel vücut yağlanması, kilo artışı ve obezite, enerji düşüşüyle hareket etmeye, spor yapmaya karşı isteksizlik, sarkopeni olarak adlandırılan kronik kas dokusu kaybı, beyinde biriken serbest oksijen radikallerinin etkisiyle kaygı, stres bozukluğı, nörodejeneratif hastalıklara yatkınlık, bağışıklığın zayıflaması ile enfeksiyonlara yatkınlık, DNA hasarının tamir edilmesinde aksamalar ve kansere yatkınlık ortaya çıkabilir
NAD Üretimi Arttırılabilir Mi?
NAD vücutta üretilmesi zor bir koenzimdir ve besinlerle direk NAD almak mümkün değildir. Somon, mantar ve yeşil sebzeler NAD üretimini destekleyebilir. Düzenli egzersiz yapmak, gece atıştırmamak, aralıklı oruç uygulamak NAD miktarının artmasına yardımcı olabilir ancak özellikle yaşla beraber NAD üretiminin düşmesi, kronik stres, uyku düzeninin bozuk olması, diyabete sahip olmak gibi durumlarda damardan (IV/ intravenöz) NAD takviyesi çok daha başarılı sonuçlar elde edilmesini sağlar.
Kimler IV NAD Takviyesi Alabilir?
- Yaşlanmanın yıkıcı etkilerine maruz kalmak istemeyen her birey NAD takviyesi alabilir.
- Kronik strese maruz kalan kişiler
- Enerji eksikliği yaşayan, kronik halsizlik, yorgunluk şikayeti olanlar
- Beyin sisi olarak tarif edilen, bilişsel fonksiyonda problem yaşayan kişiler
- Dejeneratif beyin hastalıkları tanısı olan kişiler (demans, MS, parkinson vs)
- Alkol, sigara kullanan kişiler
- Travma sonrasi stres bozukluğu, kaygı, depresyon, anksiyete ile mücadele eden kişiler
- Odaklanma sorunu yaşayan, dikkat eksikliği olan yetişkinler
- Fiziksel performansını arttırmak isteyenler, sporcular
- Bağımlılık tedavisi gören kişiler
- Karaciğer detoks mekanizmasında aksaklık olan karaciğer yağlanması olan kişiler
- Diyabet tanısı almış ya da henüz diyabet tanısı almamış ancak diyabete yatkınlığı olan kişiler
- Obezitesi ya da fazla kilosu olan kişiler
IV NAD Tedavisi Aldığınızda
Hücre içi enerji miktarı artar. Yaşlanma etkileri durdurulabilir. ENERJİ=GENÇLİK. Kronik yorgunluk ve stresle mücadele etmek kolaylaşır, kan şekerini kontrol altına almak daha kolay hale gelir, kilo vermek kolaylaşır, karaciğer ve iç organ yağlanması düzeltilebilir, güçlenen bağışıklık enfeksiyonlarla mücadele etmemizi kolaylaştırır, fiziksel performans artar, bağımlılık tedavisi gören kişilerde yoksunluk belirtileri ile mücadele etmek kolaylaşır, DNA hasarlarının önüne geçilerek kanser riski azalır, bilişsel fonksiyonlar düzelir, konsantrason artar.
Dr. Nalan Deniz Başruğ
