Yükleniyor
Neden Iv Tedaviler Gerekli Hale Geldi?

Neden Iv Tedaviler Gerekli Hale Geldi?

  • Neden Iv Tedaviler Gerekli Hale Geldi?
  • IV Tedavi Nedir?
  • Neden IV Tedavilere İhtiyacımız Arttı?
  • IV Tedavilerde En Çok Kullandığımız Ürünler Nelerdir?

IV Tedavi Nedir?

IV, İntra ve Venöz kelimelerinin kısaltmasıdır. Türkçede karşılığı “damar içi”dir IV Tedavi yani damardan uygulanan tedavi anlamındadır.  

IV Tedaviler, Avrupa ve Amerika’da son 30 yıldır oldukça sık uygulanırken, ülkemizde son yıllarda popüler olmaya başladı. Özellikle yetkin olmayan kişiler tarafından yanlış şekilde uygulanmasına bağlı sonuç alınmaması, çoğu kişinin kafasında “acaba gerçekten gerekli mi?” gibi sorulara sebep olurken, doğru şekilde uygulandığında hızla sonuca ulaşmamızı sağlayan doğru bir tedavi seçeneğidir. 

Peki, neden IV tedavilere ihtiyacımız arttı? Hep beraber görelim.

Neden IV Tedavilere İhtiyacımız Arttı?

Bağırsaklarımız dış dünya ile bedenin arasında bir bariyerdir. Normal şartlar altında ihtiyacımız olan vitamin, mineral, su, yağ asitleri, protein yapıtaşları olan aminoasit ve glikozu geçirirken, zararlı maddeleri geçirmeyerek vücuttan atılmasını sağlar.  ANCAK GÜNÜMÜZDE HER 12 KİŞİDEN SADECE 1’İNDE BAĞIRSAK SAĞLIĞI İYİ DURUMDADIR. Kalan 11 kişide ise kronik enflamasyon söz konusudur. Günümüz dünyasında maruz kaldığımız ağır metaller, kimyasallar, kronik stres, elektomanyetik radyasyon, enfeksiyonlar, ultra işlenmiş ve GDO’lu besinler ve tarım ilaçları gibi birçok faktör kronik enflamasyona, yani iltihaba sebep olur. Kronik enflamasyon da hücre içinde enerji santralleri olan mitokondrinin çalışmasına zarar vererek daha az enerji üretip daha fazla atık madde ortaya çıkarmasına sebep olur. Bunu yağ yakan bir araç motoru gibi düşünebiliriz. Hayati önemi olan su ve tuz, hücreler arasından kolayca geçerken diğer vitamin, mineral ve özellikler amino asitler enerji gerektiren bir yolla bağırsak hücreleri içinden geçer. Kronik iltihap ve enerji eksikliğinde bağırsaktan emilim azalarak, enerji üretimi daha da zorlaşacak enflamasyon daha da ağırlaşarak, kısır döngüye girilerek sonunda artarak kalp damar hastalıkları, diyabet, karaciğer hastalıkları, alzheimer, parkinson, MS gibi nörolojik problemlerden kansere kadar pek çok hastalığın ortaya çıkmasıyla sonlanır.

Bu kısır döngüyü ağızdan aldığımız takviyelerle kırmamız mümkün değildir. Normal şartlarda dahi ağızdan alınan vitamin ve minerallerin % 100’ü emilmemektedir. Örnek olarak C vitamini bir günde bağırsaktan sadece 1 gram emilebilirken fazla miktarda alındığında emilen miktar 500 mg’a düşmektedir. Yine B1 -Tiamin- vitamini sindirim sisteminden sadece 5 mg emilebilir. Ancak özellikle bir hastalığı tedavi etmek istediğimizde bu değerler oldukça düşük kalmaktadır ki bu bahsettiğimiz değerler sağlam bir bağırsağın emebildiği miktarlardır. Bu durumda elimizi en çok güçlendiren tedavi seçeneği damardan tedavilerdir.

IV Tedavilerde En Çok Kullandığımız Ürünler Nelerdir?

IV tedavilerde en çok kullandığımız ürünlerden kısaca bahsedecek olursak tabi ki en başta C Vitamini gelmektedir. En güçlü hücre dışı antioksidan olan C Vitamini insan vücudunda üretilemediği için esansiyeldir, yani mutlaka dışarıdan alınmalıdır. C Vitamini yetersiz kaldığında kronik yorgunluktan kansere kadar pek çok hastalıkla karşılaşma olasılığı artar. C vitamini yeterli olduğunda ağır metallerin vücuttan uzaklaştırılması kolaylaşır. Yine C Vitamini kollajen dokunun sağlam olması için gereklidir. C Vitamini binanın kolonları içindeki demir gibi kolajen dokunun sağlamlığını sağlar. Ayrıca kanser tedavisinde hem tedaviye destek sağlaması hem de kemoterapi yan etkilerini azaltması için yüksek dozlarda c vitamini desteği gerekir. Bu dozlara ancak IV terapilerle ulaşılabilir.

Sonrasında en çok kullandığımız ürünler ise Glutatyon ve Alfalipoikasittir. Aslında insanda üretilebilirken yaşlanmayla ya da sigara alkol kullanımı, aşırı şeker ve işlenmiş gıdalar tüketimi, kronik stres, kimyasal ve ağır metal maruziyeti, üretim için gerekli hammadde yetersizliği üretimin azalmasına sebep olur. Bu durumda en iyi yöntem IV olarak takviye edilmeleridir. Hücre içindeki toksinlerin atılabilmesi, diyabetin ve diyabete bağlı problemlerin önlenmesi ve düzeltilmesinde, karaciğer sağlığının desteklenmesinde oldukça değerlidirler. Bununla beraber pek çok vitamin, mineral ve aminoasit IV olarak fibromiyalji, kronik yorgunluk, depresyon, anksiyete, uyku problemleri, karaciğer yağlanması, diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalıkları, alzheimer, parkinson, MS gibi nörolojik hastalıklar, akut enfeksiyonlar, sedef, egzema, akne, saç dökülmesi, tırnak problemleri gibi hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde hem de antiaging amacı ile kullanılabilir.

Pek çok vitamin, mineral ve aminoasit IV terapilerde tek tek kullanılabilirken hasta ihtiyaçlarına göre compaund pharmasi yöntemi ile hastalarımız için özel kokteyller olarak da üretilebilir. IV tedavi planlaması bütüncül muayenesi yapıldıktan sonra tamamen kişinin ihtiyacına göre düzenlenir. Doz miktarı ve seans aralıkları hasta ihtiyacına göre seçilir. Tedavi mutlaka ihtiyaca uygun diğer tedavi seçenekleri ve özel diyetlerle desteklenir. Tedavi protokolü ile ilgili daha ayrıntılı bilgi için kliniğimiz ile iletişime geçebilirsiniz. 

Sağlıklı günler dilerim.

Dr. Nalan Deniz BAŞTUĞ

Bu makaleyi yazmış olan, Dr. Nalan Deniz Baştuğ için randevu oluşturun veya bu makale hakkında daha fazla bilgi edinin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.
Bu Sağlık Rehberini Paylaşın
MAKALE YAZARI

Dr. Nalan Deniz Baştuğ

Fitoterapi

Pratisyen

Dr. Nalan Deniz Baştuğ Yazılarını İncele

Plastik ve Estetik Cerrahi Hizmetleri

Kategoriler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt
İlgili Diğer Makaleler
Devamını Göster
İçeriği Kısalt