Sağlık Hukukunun Mihenk Taşı: Hasta Hakları ve Yükümleri
- Sağlık Hukukunun Mihenk Taşı: Hasta Hakları ve Yükümleri
- “Medikal Malpraktis” Ne Demektir?
- Sağlık Hukukunun Mihenk Taşı: Hasta Hakları Ve Yükümleri
“Medikal Malpraktis” Ne Demektir?
Bu yazıya başlamadan önce Medikal Malpraktis tanımını yapmakta yarar görüyorum. "Medikal malpraktis" terimi, sağlık hizmeti sunan bir profesyonelin, tıbbi standartlara uygun davranmadığı, ihmalkârlık gösterdiği veya hatalı bir şekilde tıbbi tedavi veya bakım sağladığı durumları ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Medikal malpraktis, tıbbi hatalar, yanlış tanı, tedavi hatası, cerrahi hatalar, ilaç hataları gibi çeşitli durumları kapsayabilir. Bu tür hatalar sonucunda hastalar zarar görebilir ve ciddi sonuçlara yol açabilir. Medikal malpraktis vakaları, hukuki yaptırımlar veya tazminat davalarıyla sonuçlanabilir ve hekimin sorumluluğu ve hesap verebilirliği ile ilgili konuları içerir.
Son dönemde, hekimler ve diğer sağlık çalışanlarının zorlu koşullar içinde oldukları medya tarafından hiç olmadığı kadar gündeme getirilmektedir. Aslında sorunlar yeni değildi, ancak durum artık saklanamaz hale geldiği için medya da bu sorunları yakından takip etmektedir. Bir sağlık hukuku uzmanı olarak, sağlık hukuku ve özellikle tıbbi hata konusunda uzmanlaşmış Medikal Malpraktis Derneği ile uzun süredir birlikte çalışarak, hekimlerin haklarını ve sorumluluklarını öğrenmelerini, hukuki süreçlerde çaresiz kalmalarını engellemeyi ve hukuku bir tehdit değil, kendilerini koruyan bir kalkan olarak görmelerini amaçladık. Bu çerçevede, hekimler için önleyici faaliyetler yürütmenin yanı sıra, dava açılan veya açmayı düşünen hekimlere medikolegal destek sağladık. Bu şekilde, onlara yalnız olmadıklarını göstermek istedik.
Bu girişten sonra sözü, Medikal Malpraktis Derneği Genel Sekreteri Avukat Funda Şahin’e bırakıyorum;
Sağlık Hukukunun Mihenk Taşı: Hasta Hakları Ve Yükümleri
Pek çok alanda tanımlanan Sağlık hakkı; kişinin öncelikle devletten ve sonrasında toplumun tüm birimlerinden, sağlığının korunmasını ve gerektiğinde tedavi edilmesini, iyileştirilmesini isteyebilmesi ve sağlığının sürekli geliştirebilmesi için tabi olduğu devletin ve toplumun sağladığı tüm olanaklardan yararlanabilmesidir.
Temel hak ve hürriyetlerin öncüsü diyebileceğimiz yaşama hakkının en önemli bileşeni kuşkusuz ki sağlık ve sağlıklı yaşama hakkıdır. Sağlık hakkı ve sağlıklı yaşam hakkı anayasal sınıflandırmalarda pozitif statü hakları arasında yer almaktadır. Çünkü Sağlıklı olmak, sağlığını tam bir iyilik haline ulaşabilmesi için sürekli geliştirmek ve sağlığına yönelik olumsuzluklardan korunarak yaşamını dengeli ve huzurlu şekilde sürdürmek bireyin en doğal ve yüksek hakkıdır. Ancak birey, başkaca tanımlamaların bilerek ya da bilmeyerek yaptığı bazı davranışlar ve etkenler nedeniyle sağlığını yahut tam bir iyilik hali içerisinde olma durumunu yitirebilir.
İşbu sebeplerle sağlıklı yaşama hakkının tamamlayıcısı olan sağlık hizmetinin alınması sırasında bireylerin yararlandığı haklara hasta hakları denilmektedir. Herhangi bir bireyin yitirdiği sağlığına yeniden kavuşmak üzere çıktığı yolda, kendisine yardımcı olan ve sağlık hizmeti veren kişilerle olan ilişkilerinde bir “birey” olarak sahip olduğu hakların ve kuşkusuz ki bu hakları kullanırken uyması gereken yükümlülüklerin bütünü, sağlık hukukunda karşımıza HASTA HAKLARI olarak gelmektedir.
Hasta hakları en genel anlamıyla, bireylerin hasta hale gelmeden önce etkinleşen ve hastalandıkları zaman yararlanabilecekleri yeterli ve nitelikli sağlık hizmetine her an ulaşabilmelerini, tam bir iyilik hali içinde olmaktan uzaklaşıldığında herhangi bir sağlık kurum ve kuruluşunda nitelikli bir sağlık hizmeti alabilmeyi, kalıcı bir iz bırakıldığı takdirde bu şekilde yaşayabilmek için gerekli olan tüm hizmetlerden ve ihtiyaçlardan fayda sağlamayı kapsayacak derecede geniş yelpazeye hâkim bir tanımdır. Görüleceği üzere, hasta hakları hem nitelikli sağlık hizmetine ulaşmanın yolları için atılacak adımları hem de madalyonun diğer yüzü olan hekim haklarını beraberinde taşımaktadır.
Günümüzde sürekli çatışan ve yorulan iki kavram haline dönüşen hasta ve hekimin aslında bir arada olan ayrılmaz ikili olduğunun da yazılı kanıtıdır. O halde sağlık hukukunun mihenk taşı olan bu hakları ve elbette yandaşı olan yükümlülükleri tam olarak anlayabilmek ve uygulayabilmek amacıyla eğitim almak kaçınılmaz bir hamle haline gelmiştir.
Bizler MEDİKAL MALPRAKTİS DERNEĞİ ve YÜKSEK SAĞLIK HUKUKU DERNEĞİ olarak çıktığımız bu yolda tüm hak ve yükümlülükleri tartışmak ve yeri geldiğinde geliştirmek için sizleri de aramıza katılmaya davet etmekteyiz.
Saygılarımızla…
Av. Funda ŞAHİN
Medikal Malpraktis Derneği Genel Sekreteri