Aile ve Çift Terapileri Üzerine
- Aile ve Çift Terapileri Üzerine
- Aile ve Çift Terapileri
- Türkiye’de Çiftlerin Sorunları Nelerdir?
- İyi Bir İletişim, İyi Bir Cinsel Hayat İle Mümkündür
- İletişimi Güçlendirmek Mümkün
- Mahşerin 4 Atlısı:
Aile ve Çift Terapileri
Aile ve Çift Terapileri; aileler ve çiftler arasındaki yakın ilişkinin çalışıldığı, ilişki süreci içinde yaşanan zorluk ve çatışmaların ele alınarak bireylerin değişim ve gelişiminin hedeflendiği terapilerdir. Bireyler, çift olarak terapilere katılır ve haftalık görüşmelerle ilerlenir. Aile içi şiddet, öfke kontrol sorunu gibi sorunlar varsa öncelik, bu soruna sahip kişinin bireysel olarak danışmanlık almasıdır. Çiftin motivasyonu, aile terapilerinin süresini belirlemektedir.
Genellikle çiftlerin başvuru nedeni sorulduğunda, görünür somut nedenlerden bahsederler: “çocuklar ödev yapmıyor, eşim bu konuda yardımcı olmuyor” “çocuklar kavga ediyor, sözümüzü dinletemiyoruz”, “çocuk olduktan sonra her şey değişti”, “hep kendi ailesi önceliği” gibi. Ama buzdağının altında yatan ise çok farklıdır: Bireylerin kendiliklerini geliştirmekle, kök ailelerinden ayrılmakla ve onlara sağlıklı sınırlar koyan bireyler olmakla ilgili yaşadıkları sorunlar, evlendikten/ partnerli birlikteliklerden sonra devam etmiştir. Dolayısı ile karı-koca rolleri eklendikten sonra devam eden bu sorunlar çözümlenmediğinde, anne-babalık rollerinin eklenmesi ile de iyice büyüyecek ve sorunun kaynağı olarak “çocuklar” ve “kök aileler” gibi somut nedenlere odaklanılacaktır.
Terapide, çiftlerin birlikte gelmesi esastır. İlk görüşmelerde sorun/sorunların başvuran çiftin ikisinden de dinlenmesi ve ilişkide varılmak istenilen hedefin belirlenmesi gerekir. Eğer bu aşamada, çocuklarla ilgili gerçekten yardım alınması gereken bir husus varsa (dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, karşıt olma karşıt gelme, davranım bozukluğu, …) ayrıca çocuk psikiyatristinden yardım alınması için yönlendirme yapılır.
Çift terapisinde çalışılan esas konu çift ilişkisi, ilişki sorunlarıdır. İlişki sorunlarının çözümüne giden yolda, iyi iletişim becerileri, karar verme süreçleri, farklılıkları çözmek şeklinde konulara değinilir, bu konularla ilişkili çiftlere görüşmeler sırasında psikoeğitim verilir ve ödevler verilerek haftalık olarak çiftin değişimi ve gelişimi izlenir.
Türkiye’de Çiftlerin Sorunları Nelerdir?
Birlikteyken nasıl vakit geçireceklerini bilmemek. Örneğin, bir aktivite yapmaya karar veriyorlar, sinemaya gitmek, sahilde gezmek vs. gibi. Ama birlikte geçirecekleri o zaman diliminin öncesinde ne yapılacak, o sırada bir sorun olursa nasıl çözümlenecek, sonrasında ne yapılacak şeklinde bir planlama yapmıyorlar. Örneğin, sinemaya gidiyorlar, ama partnerlerden biri devamlı sosyal medya hesabını kontrol ediyor; ya da aileler arıyor yemeğe çağırıyor, böyle bir plan ortada yokken, yaptıkları aktiviteyi bırakıp oraya gidiyorlar. Böyle olunca da, birlikte yaparak keyif alacakları bir etkinlik boşa gitmiş oluyor.
Evliliği dinamik tutan etmenlerden biri çiftin sürekli yeni hedefler bulmasıdır: bu bir dans kursuna katılmak da olabilir, birlikte alacakları bir ev eşyasına karar vermek de, yeni bir dil öğrenmek de, ortak bir hayal kurmak da… İlla maddi boyutu olan bir hedef olmak zorunda değil.
İyi Bir İletişim, İyi Bir Cinsel Hayat İle Mümkündür
Çift terapisinde öncelikle ilişki sorunlarını ele alıyoruz, ancak cinsel işlev bozuklukları da ilişki sorunu olarak gündemdeyse, cinsellik ön planda çalışmadan önce, çiftin sorun olarak getirdiği bir ilişki problemini ele almamız gerekir.
İletişimi Güçlendirmek Mümkün
İlişkiniz için yapılabilecek 5 pratik öneri:
- Partnerinizin sizin için yaptığı bir davranışı görmezden gelmeyin, teşekkür edin
- Hayranlığınızı dile getirin, bunu yaparken hislerinizi belirtin.
- Takdir edin
- Partnerinizle iletişim kurarken göz teması kurun, mesajlaşmak yerine iletişim için aynı ortamda olmaya gayret gösterinJ
- Dokunarak, sarılarak, elini tutarak sevginizi gösterin.
Mahşerin 4 Atlısı:
Aile ve evlilik terapisti John Gottman tarafından tanımlanan, ilişkilerin düşmanı 4 davranış şu şekildedir:
- Aşağılama
- Eleştiri
- Sürekli Savunma Halinde Olmak
- Duvar Örmek
Karşı tarafı küçük düşürecek konuşmalar, dalga geçmek yerine, partnerinizin yaptığı olumlu davranışları takdir edebilirsiniz. Eleştiri yerine, ihtiyaçlarınızı “ben dili” kullanarak belirtebilirsiniz. Sürekli savunma halinde bulunmak, “bu senin hatan” “senin yüzünden” türü söylemler hatalarınızla ilgili farkındalığınızı azaltabilir; bunun yerine özür dilemek, yaşanılan soruna iki taraf açısından objektif bakmak ve bir yetişkin olarak hatalarınızın sorumluluğunu almak daha işlevsel olacaktır. Duvar örme davranışından kast edilen “küsmek” iletişime kapalı olmak demektir; sorun olmayan çift ilişkilerinde de olabilir ancak küsme barışma döngüsünün uzun sürmemesi adına farklı barışma yöntemlerini devreye sokmak önemlidir.