Ülkemizde Sık Görülen 7 Psikolojik Bozukluk Nelerdir?
- Ülkemizde Sık Görülen 7 Psikolojik Bozukluk Nelerdir?
- Narsistik Kişilik Bozukluğu
- Anti sosyal Kişilik Bozukluğu
- Tükenmişlik Sendromu
- Şöhrete Tapınma Sendromu
- Sinik Kişilik
- Bipolar Bozukluk
- Anksiyete Bozukluğu (Kaygı Bozukluğu)
Narsistik Kişilik Bozukluğu
Narsistik kişilik özelliklerine sahip bireylerin kendilerini aşırı derecede önemsedikleri, fiziksel ve ruhsal açıdan kendilerini gereğinden çok beğendikleri gözlemlenir. Bu kişilik özelliğini sahip bireyler, diğer insanlardan özel ve ayrıcalıklı şekilde bir ilgi beklerler, sürekli onaylanmak ve beğenilmek isterler. Bu isteklerinin temellerinde genellikle benlik saygılarını yüksek tutmak ve beslemek yer almaktadır. Bu kişilere göre bulunduğu ortamdaki en zeki, özel ve parlak kişi kendisidir. Kişi bu düşüncelerinden ötürü hayal kırıklığı yaşamaya ve olası incinmelere her zaman açıktır. Bunun nedeni bu kişilerin beklentilerinin karşılanmadığı durumlarda kendileri duydukları saygılarının düşmesidir ve bunun neticesinde kendilerini değersiz hissetmeleridir. Bu kişilik bozukluğunun görüldüğü kişiler ülkemizde de azımsanmayacak şekilde mevcuttur. Bu kişiler gerekli tedaviyi almadıkları taktirde depresyon, intihar gibi olumsuz sonuçlara kadar gidebilirler.
Anti sosyal Kişilik Bozukluğu
Anti sosyal kişilik bozukluğu, sosyopati ve piskopati gibi kavramlarla da ilgili bir bozukluktur. Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olan bireyler, halk arasında genellikle sosyopat diyerek anılırlar. Bu bozukluk bir akıl hastalığı değildir sadece bir kişilik bozukluğudur. Bozukluğun temel diye nitelendirilecek özellikleri manipulasyon ve hilekarlıktır. Bu kişilerde empati yoksunluğu sık rastlanılan özelliklerden biridir. Bu kişilerin yaşamları sorumsuz bir şekilde ilerler. Ayrıca bu kişilerde görülen diğer özellikler ise başkalarının haklarını ihlal etme, saldırgan tutumlar sergileme ve toplumsal kuralları dikkate almadan hareket etme olarak sıralanabilir.
Tükenmişlik Sendromu
Tükenmişlik sendromu, sınırlı bir tanıma sahip değildir. Bunun nedeni; bu sendromun gelişerek seyretmesidir. Bu bozukluk kişi aşırı yoğun bir stres altında hissettiğinde kendini gösterebilir. Stresle beraber, uykusuzluk, sürekli olumsuz düşünceler, depresyon ve bazı korkular bu sendroma neden olabilmektedir. Bu sendroma okul, üniversite ortamındaki bireylerde de yoğun baskı altında hissetme sonucunda belirgin şekilde kendini gösterebilir.
Şöhrete Tapınma Sendromu
Şöhrete tapınma sendromu bir çeşit akli dengesizlik olarak bilinmektedir. Şöhrete tapınma sendromuna göre pek çok insanın şöhret sevgisi masumca değildir ve eğlence düzeyinde kalmamaktadır. Şöhret sevgileri tapınma düzeyindedir ve bu sevgi davranışlarına şekil vermektedir. Bu sendromun da ülkemizde var olduğu bilinmektedir.
Sinik Kişilik
Sinik kişilik türü, kişiye alaycılık, umursamazlık, aşağılık ile ilgili bir düşünce yapısı sunmaktadır. Bu kişilere göre toplumsal meselelerde rol oynamanın herhangi bir faydası, etkisi yoktur. Bu kişilere göre seçimlerinin de bir anlamı yoktur. Çünkü bu kişilere dünya zaten elinde gücü olan birkaç kişi tarafından yönetiliyordur. Bu kişiler özetle özgürlüğün ne demek olduğunu bilirler fakat vatandaş olmayı bilmezler. Bu kişiliğe sahip bireyler de ülkemizde mevcuttur.
Bipolar Bozukluk
Bu kişilik bozukluğuna sahip kişiler, manik ve depresif dönemler arasında gidip gelen bir döngü yaşarlar. Manik dönemde kendisini coşkulu, heyecanlı ve aktif hisseden birey, depresif dönemde bitkin, halsiz ve yorgundur. Bu bozukluğun bir diğer adı da 'manik depresif bozukluk' tur. Bu hastalık ilaçla tedavi edilebilmesinin yanı sıra psikoterapi tedavileri de kullanılmaktadır. Hastalığın erken teşhisi tedavide ve ilerlememesinde önemli şekilde etkilidir.
Anksiyete Bozukluğu (Kaygı Bozukluğu)
Anksiyete (kaygı), vücudun tehlikeli olduğunu düşündüğü durumlar karşısında bu duruma meydan okuması gerektiğini haber veren sinyaldir. Normal olan durum, bu sinyalin yalnızca tehlikeli ya da korkutucu durumlar karşısında görünmesidir. Fakat anksiyete bozukluğu olan bireyler bu durumu tehlikeli bir durum yokken de yaşarlar. Ayrıca bu durum uzunca bir süre devam eder ve kişiyi etkisi altına alır. Bu kişilerin diğer insanlarla olan iletişimlerini de bu durum sonucunda olumsuz etkilenmektedir. Bu bozukluk tüm dünyada yaygın olarak görüldüğü gibi ülkemizde de yaygın olarak görülmektedir.
