Penis Uzatma ve Kalınlaştırma Teknikleri
- Penis Uzatma ve Kalınlaştırma Teknikleri
Bu konu, günümüz ürolojisi ve erkek genital estetiğinde popülerliği giderek artan ve merak edilen konuların başında gelmektedir.
Konuya girmeden önce ilk bahsedilmesi gereken, mevcut tekniklerin özellikle son 10 yıl içinde kullanımının arttığı, her klinik için standart ve uzun dönem etkinlik/güvenlik sonuçları bilinen bir yöntemin henüz saptanmadığının bilinmesidir.
Ayrıca, penis boyu uzatma ve kalınlık artışı talep eden hastaların da büyük bir çoğunluğunun aslında tatmin edici bir cinsellik için yeterli penis ölçülerine sahip olduğunu vurgulamak gerekir.
Yapılan çalışmalarda dismorfofobi (herhangi bir organın görünümü ile ilgili kaygı duyulması), özgüven eksikliği, tatmin edici olmayan bir cinsel yaşam ve sosyal medyaya fazla maruz kalmak gibi nedenler ile insanların bu cerrahi teknikleri uygulatmak istedikleri saptanmıştır. Diğer taraftan baktığımızda; bu nedenlerin aslında diğer organlar ile ilgili çoğu estetik girişimin de temelinde olduğu görülmektedir. Yani kişileri bu taleplere yönelten nedenler genelde gerçek bir organik ve fonksiyonel bozukluktan ziyade kozmetik ve estetik arayışlardır.
Kimi topluluklarda değişiklik göstermekle birlikte penis boyunun maksimum gerginlikte 9,5 cm ve ereksiyonda 10 cm’den küçük olması, bundan mustarip olan bir hasta için sınır kabul edilebilir. Tabi ilk başta bahsettiğimiz gibi uzatma veya kalınlaştırma talebi daha çok boyuttan bağımsız nedenlerle oluşmaktadır. Penis uzatmada cerrahi tekniklerin tüm dünyada en sık kullanılanları penis asıcı bağlarının kesilmesi, kasık bölgesinden penise deri ilerletilmesi, penis kök kısmından yağ çıkarılması ve testis cildinden dokuma olarak sıralanabilir. Yapılan çalışmalarda bu yöntemler ile penis uzunluğunda 2 ila 4 cm kadar uzama sağlanabileceği bildirilmektedir.
Kalınlık artışı için uygulanan teknikler de son zamanlarda oldukça çeşitlilik içermektedir. Ancak en sık kullanılan yöntemler vücuttan elde edilen yağ dokularının penis cildi altına enjekte edilmesi veya hyalüronik asit gibi dolgu maddelerinin enjeksiyonu olarak sayılabilir. Bunun haricinde sentetik veya hayvan kökenli kimi malzemelerin penis cilt altına yerleştirilmesi ile yapılan çalışmalarda güncel literatürde yerini almaktadır. Kalınlık artışı ile ilgili başlıca bilinmesi gereken ise uygulanan yönteme göre değişmekle birlikte, bu artışın ömür boyu bir kalıcılığı olmayacağı ve zamanla yeniden uygulama yapılması gerekebileceğidir. Yine bu amaçla yapılan girişimlerde orijinal penis kalınlığının ortalama %30-40 civarında arttığı bildirilmektedir.
Peki hem uzatma hem de kalınlaştırma işlemlerinin riski veya komplikasyonu yok mudur?
Peniste deformite, eğrilik, ödem, enfeksiyon, deri altında kitleler ve cinsel işlev bozukluğu gibi komplikasyonlar bildirilmekle birlikte bunların görülme oranları oldukça düşüktür. Hatta bazı çalışmalarda tamamen kozmetik amaçlı yapılan bu işlemlerin kişilerin cinsel performanslarına da katkı sağlayarak fonksiyonel skorlarının artmasını sağladığı da bildirilmektedir.
Yöntem olarak uzatma ve yağ enjeksiyonu tercih edildiğinde işlem ameliyathanede ve anestezi altında (spinal anestezi veya diğer yöntemler) yapılmaktadır. Penis kalınlaştırmada dolgu madde enjeksiyonu kullanıldığında ise işlem poliklinik şartlarında ve anestezi gerektirmeden yapılabilmektedir.
Son olarak penis uzatma ve kalınlaştırma talebi olan her hastaya yeterince zaman ayırıp şikayetleri eksiksiz dinlenmeli ve planlanan yöntem hakkında ayrıntılı bir bilgilendirme ve onam sağlanmalıdır. Çünkü yapılacak işlem herkese standart aynı şekilde uygulanan bir işlem değildir. Tamamen kişiselleştirilmiş bir metot ile organize edilmelidir.